Yaşasın Kar Yağmış!

Kartopu oynamayı, kardan adam yapmayı, arkadaşlarımla kartopu savaşı yapmayı gerçekten çok özlemiştim. Babama neredeyse her akşam;

“Babacığım! Kar ne zaman yağacak?” diye soruyordum. O da;

“Kızım Rabbimiz ne zaman isterse o zaman yağacak.” diye gülerek cevap veriyordu. Ama kar bir türlü yağmıyordu işte. Oysa geçen sene bu vakitler yağmıştı bile. Babam benim üzüldüğümü görünce;

“Kızım, üzülme öyle, bak ne güzel bir memlekette güzel bir coğrafyada yaşıyoruz. Rabbimiz bizlere dört mevsimin de güzelliklerini tattırıyor. Yazın güneşli günlerde güle oynaya arkadaşlarınla oyunlar oynuyor, yüzmeye gidip doyasıya eğleniyorsun. Sonbahar geldiği zaman ağaçların sararıp solmasını, yaprakların sararmasına şahit oluyorsun, ilkbahar da tabiatın yeniden canlanmasını, arıların, kelebeklerin neşeyle koşuşturdukları görüyor, yem yeşil çimlerin yeşerdiğini çiçeklerin açtığını görüp neşeleniyorsun. Kış mevsimi geldiği zaman kar yağıyor, neşe içinde oyunlar oynuyorsun.

Bunların hepsi bize Rabbimiz tarafından verilmiş birer nimet. Onun için bolca hamd etmeliyiz. Dünyanın farklı bölgelerinde bu nimetlere hasret milyonlarca insan var. Daha hayatında bir defa bile olsun kar görmemiş milyonlarca çocuk var. Onun için bu üzüntülerin yersiz şimdi üzülmeyi bırak da babana bir sarıl bakayım.”

O gece babamın bu güzel nasihatiyle hiç üzülmeden yatağıma yatmıştım. Sabah olunca babamın sesini işittim:

“Kızım hadi sana müjde, artık uyan da dışarıya bir bak bakalım.”

Babamın bu sesiyle beraber yataktan fırladığım gibi doğruca cama koştum. Bir de ne göreyim her taraf bembeyazdı. “Yaşasın kar yağmış !” diye heyecanlı bir şekilde olduğum yerde zıplıyordum. Hemen anneme koştum;

“Anneciğim bugün okul da yok, dışarıda kartopu oynayabilir miyim?”

“Tamam, ama güzelce kahvaltını yaptıktan sonra” dedi annem. Bir yandan annemin hazırlamış olduğu o güzelim kahvaltıyı yapıyor bir yandan da dışarıya bir an evvel çıkabilmenin hesabını yapıyordum. Sonunda o an gelmişti.

Annem eldivenlerimi, şapkamı güzelce giydirdikten sonra botlarımı da giyip dışarıya neşe içerisinde çıktım. Arkadaşlarım ise çoktan dışarı çıkmışlardı. Hepsi de neşe içerisinde koşuşturuyor, kimi kartopu oynuyor, kimisi kardan adam yapıyordu.

Uzaktan arkadaşım Merve’nin seslendiğini duydum: “Arkadaşım gel beraber kardan adam yapalım.” diye bana doğru bağırıyordu.

Ne güzel bir sevinç yaşamıştım bugün. Sonunda beklediğim an gelmişti. Ama akşam babamın bana söylemiş olduğu sözleri de unutmamıştım.

Artık kardan adam yapma zamanıydı. Yaşasınnn!

Yazan: Bayram MİROĞLU

You may also like

Leave a reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir