Tozlanmış Kitap
İlk olarak yemyeşil ağaçların içinde açmıştım gözlerimi dünyaya. Etrafımda kuşlar uçuşur, kelebekler oynaşırdı. Çok güzel dostluklar kurdum. Çok kıymetli arkadaşlarla uzun yıllar sohbetler ettik.
Bizim orman bölgenin en geniş ormanıydı. -Bizler adeta oksijen deposu gibi havayı temizler toprağı canlandırır ve erozyon tehlikelerine karşı korumakta yardımcıyızdır. Onun içindir ki ağaçları çok sevin çocuklar. Onları hep koruyup kollayın. Ormanda bilinçsiz bir şekilde ateş yakmayın. Ormanları kirletmeyin. Daha fidan iken koparıp kırmayın. Ben zaten sizlerin hiçbir zaman böyle bir davranışta bulunmayacağınızı biliyorum.-
Evet çocuklar! Ormanda neşe ve huzur içinde yıllarca yaşadım. Ve artık yaşlandığımı hissetmeye başlamıştım. Zamanla dallarım kurumaya başladı. Yapraklarıma su gönderemez oldum. Ve bir gün kesim yapmaya ormandan ağabeyler geldiler ve beni artık daha farklı bir görevde bulunmam için kestiler.
Benim için artık uzun bir yolculuk başlamış oldu. Kocaman bir fabrikaya geldik ve bazı işlemlerin ardından bambaşka biri olarak tekrar gözlerimi açtım. Artık ben bembeyaz bir kâğıttım. Üzerime kim bilir ne değerli bilgiler yazılacaktı. Ve beni okuyanlar çok kıymetli bilgilere sahip olacaktı. Yerimde duramıyordum. İçim kıpır kıpırdı adeta.
Bir gün bir matbaaya götürdüler ve benim gibi onlarca arkadaşım vardı yanı başımda. Ve nihayetinde güzel bir hikâye kitabına sayfalar oluvermiştim işte. Dünyalar benim olmuştu şimdi. Küçücük yürekli çocuklara rehberlik, arkadaşlık edecektim. Benim sayemde mutlu olacaklar ve tebessüm edeceklerdi.
Günler günleri kovaladı ve raflarda yerimi aldım, yanımda benim gibi merakla alıcılarını bekleyen birçok kitap vardı. Hepsi de beni alsınlar diye adeta gelen çocukların gözlerine bakıyorlardı. Durun bana doğru bir çocuk yaklaşıyor ve bana dokundu babasına beni satın alması noktasında bir şeyler söylüyor. Ne kadar da mutluyum babası da beni çok sevdi. Sevinçle eve nasıl da geldik öyle
“Babacığım anneciğim ben yeni satın almış olduğumuz hikâyemi okumak istiyorum”
İkimizde ne kadar da mutluyuz. Ve beni büyük bir neşe ve sevinç içerisinde okuyup bitirdi işte. Gözlerinde ki mutluluğu bir görseniz bu her şeye değer inanın.
Ama zamanla unutulmaya başladım. Beni kütüphanesinde unuttu işte. Ama ben daha fazla okunmak daha çok çocuğa neşe kaynağı olmak istiyorum. Beni okuyan kimse olmayınca üzülüyorum. Artık tozlanmaya da başladım. İyi de ben okunmazsam hiçbir faydam dokunmaz ki. Sizlere faydalı olamam ki çocuklar.
-Lütfen sizlerde evinizdeki kitaplarınızı okuyun. Kitaplarınızı defterlerinizi yırtmayın. Onların birer milli servet olduğunu bilin. Her kitap çok kıymetli bilgiler saklar içinde yeter ki siz onu arayın ve bulduğunuzda arkadaşlarınızla paylaşın unutmayın ki “bilgiler paylaşıldıkça çoğalır.”
Ama bir gün unutulduğumu anlamış olacak ki unutulduğum yerden beni çıkardı tozlarımı sildi ve beni okul çantasına koydu ve bir yolculuk daha benim için başlamış oldu.
Ve nihayet istediğim yerdeyim. Okul kütüphanesine teslim edilmiştim artık. Ve hiç tozlanmıyordum. her hafta farklı bir çocuğa neşe kaynağı oluyordum ve bu beni çok mutlu ediyor. Bakalım bu hafta beni hanginiz okuyacak çocuklar? Sizleri büyük bir heyecanla bekliyor olacağım. Okumayı araştırmayı çok sevin olur mu?
Okumayı seven siz değerli miniklerle elbet bir gün karşılaşacağız.
Yazan: Bayram MİROĞLU