Sevginin Kitabı

Babasından her hafta bir kitap almasını istedi.

Artık Sevgi’nin hızına yetişemeyen babası çareyi onu kütüphanelere üye yapmakta buldu.

Böylece daha çok kitabı bir arada görebilecek ve istediğini seçebilecekti.

Bu, Sevgi’nin çok hoşuna gitti.

Her gidişinde bir arkadaşını da kütüphaneye götürüp üye yapmaya başladı.

Kendisi gibi okuyan arkadaş grubu çoğaldıkça çoğaldı.

Günlerdir okuyordu.

Kitapların birini bırakıp diğerine başlıyordu.

Annesi ve babası çocuklarının bu durumunu gördükçe için için seviniyordu.

Okumanın önemini biliyorlardı.

Dinledikleri bir konferansta konuşmacı okumanın önemini farklı açılardan o kadar güzel anlatmıştı ki herkes okumaktan başka bir çare olmadığını düşünmüştü.

O günden sonra kızlarına sürekli kitap okumasını söyleyip durdular.

Sevgi ilk önce mırın kırın etse de okumayı sevdi.

Artık okuma onun için vazgeçilmez bir alışkanlık haline gelmişti.

Öğretmeni yazdırdığı metinlerde, verdiği ödevlerde hep Sevgi’nin yaptıklarını örnek gösterir oldu.

Sevgi’nin bu başarısının kitap okumaktan kaynaklandığını her seferinde söylüyordu.

Sevgi de bununla gurur duyuyordu.

Kendine olan güveni arttı.

İleride bir yazar olabileceğini bile düşünmeye başladı.

Bir kütüphane tarafından “yılın en çok kitap okuyan öğrencisi” seçildi.

Sevgi kanatlanıp uçacaktı nerdeyse.

Arkadaşlarının kutlamaları onu memnun etti.

Okumanın faydalarını görmeye devam ettiğini söyledi gülen gözlerinin eşliğinde.

Kocaman bir paket içindeki hediyeyi kütüphane müdüründen aldı.

İçindekileri çok merak etti. Kitap olmalı, diye düşündü.

Aklından hep kitaplar geçiyordu.

Hediye paketini açtı.

Gözlerine inanamadı.

Teknoloji adına ne varsa içindeydi: Tablet, telefon…

Kütüphane müdürü,

-Gözlerin kitap aradı biliyorum, dedi.

Sevgi şaşkınlık içinde, evet, dedi.

Kütüphane müdürü,

-Seni tebrik ederim, senin gibi öğrencilerin sayısının artması geleceğimiz adına bizleri sevindirir.

Bunca kitap okudun ama ben sana farklı bir kitap vereceğim, dedi.

Sevgi’nin gözleri kocaman açıldı.

Kütüphane müdürünün elindeki kırmızı kurdele ile bağlanmış paketi aldı.

Heyecanla baktı.

Elindeki kitap Kuran-ı Kerim’di.

Kütüphane müdürü,

Kur’an’ın ilk emrinin “oku” olduğunu bilirsin.

İşte! Okuman için..

Sevgi, Kur’an’ı hiç okumamıştı.

Allah’ın kendisinden neler istediğini bir an önce öğrenmek için sabırsızlanıyordu.

Ayrılırken müdürün söylediği sözleri unutamıyordu Sevgi:

-Bütün kitaplar bir Kitap’ı anlamak ve okumak için okunur ve yazılır.

Sen de bunca kitaptan sonra yapacağını biliyorsun.

Sevgi daha önce Kuran-ı Kerim’i neden okumadığına hayıflandı.

Vakit geçirmeden okumaya başladı. Defalarca okudu, okudu…

Kaynak:  Diyanet

You may also like

Leave a reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir