
Mima ve Baykuş

Mima ve Baykuş, Bir varmış bir yokmuş. Her tarafı rengarenk çiçekler, kocaman yemyeşil yapraklı ağaçlarla kaplı olan mor duvarlı bahçeli bir evde Mima adında bir çocuk yaşarmış. Mima zamanının çoğunu evlerinin önündeki uzun çınar ağacının altında kitap okuyarak geçirirmiş.
Her sabah uyanır uyanmaz kahvaltısını yaptıktan sonra koşarak bahçeye inip bu en sevdiği ağacın altında oturup hayaller de kurarmış. Babasının onun için hazırladığı meyveleri yiyerek kitap okumaya başlarmış.
Mima, bir gün yine ağacın altında kitabını okuyormuş.
“Şşşşşşşşş…”
Bir anda irkilip kafasını kaldırmış, “O ses de ne!” demiş ve sesin nereden geldiğini araştırmaya başlamış. Bir süre etrafına bakındıktan sonra kocaman yaprakların arasında iri gözlü bir baykuşun ona baktığını görmüş.
“Merhaba!” demiş Baykuş. “Seni her sabah burada görüyorum.
Sen de kimsin?”
“Benim adım Mima” demiş. “Ben her gün buraya gelip kitap okuyorum.
Sen ne yapıyorsun burada?”
Baykuş, “Bütün gün ağacın dalında oturmaktan çok sıkıldım, eğlenecek bir şeyler arıyorum” demiş.
“Eğer istersen sana da kitap okuyabilirim” demiş Mima.
“Yaşasıııın!” demiş Baykuş coşkuyla, Mima hemen elindeki kitabı Baykuş’a okumaya başlamış.
O günden sonra da Baykuş ve Mima çok yakın arkadaş olmuşlar. Her sabah ağacın altında buluşmuş ve mutlu mesut kitap okumuşlar.
Bir gün okudukları kitaplardan birinde iki arkadaş saklambaç oynuyormuş, Mima Baykuş’a dönüp, “Baykuş” demiş, “Biz de saklambaç oynayalım mı?”
“Tamam” demiş Baykuş “Haydi ağaca dön yüzünü ve yum gözlerini. ”Mima yummuş gözlerini ve 10’a kadar saymaya başlamış “1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10! Önüm, arkam, sağım, solum, sobeeeeeee. Saklanmayan ebe!”
Ve Mima gözlerini açmış; Baykuş’u aramaya başlamış heyecan içinde. Sağa bakmış, sola bakmış, koşmuş, koşmuş, etraftaki ağaçlara bakınmış, hiçbir yerde Baykuş’u bulamamış. Tam Baykuş’un kaybolduğunu düşünürken…
Hemen eve girip koşarak balkona çıkmış ve kafasını kaldırarak kocaman ağacın eeen tepesine bakmış. “BULDUUUUM!” diye bağırmış.
“SOBEE!” demiş neşeyle bağırarak. Baykuş gülerek Mima’nin yanına uçmuş ve birbirlerine kocaman sarılmışlar.
Eda Velioğlu
[…] MİMA VE BAYKUŞ […]