Küçük Kar Tanesi

Gökyüzünden yeryüzüne süzülmeye başladım, aslında ben de sizler gibi yeryüzünde yaşıyordum. İnanmıyor musunuz isterseniz size benim hikâyemi anlatabilirim.

İster misiniz çocuklar?

Evettt!!! Dediğinizi duyuyor gibiyim.  E hadi ne duruyoruz başlayalım o zaman.

Çok çok önceleriydi. Bembeyaz bir kar tanesi olarak gökyüzünde süzülmeden önce yeryüzünde yaşıyor derelerde, nehirlerde çağlıyordum. Oradan oraya koşup oynuyor. Yükseklerden alçaklara doğru süzülüyordum. Benim o kadar çok arkadaşım vardı ki inanamazsınız.

Binlerce çeşit su canlılarıyla arkadaş oldum. Arkadaşlarım arasında balıklar, su kaplumbağaları, yengeçler, ahtapotlar ve onlarca mercan vardı. Hepsiyle de çok güzel vakitler geçirdim. Onlarla kovalamaca saklambaç bile oynadık. Masmavi okyanuslarda balinalarla yarıştık.

Köpekbalıklarının sivri dişlerinin arasından nasıl da kaçtım bilemezsiniz. Bunlar olup dururken günün birinde, yeryüzüne yakın bir yere gitmek istedim gökyüzünden sapsarı bir ışık belirdi. Bana doğru yaklaştı. Bana gülümsüyordu. Bir anda çok terlediğimi hissettim. Nasıl olduğunu anlamadım bir anda kuş gibi havalanmaya başladım. O kadar çok hafiflemiştim ki pamuk gibi oluvermiştim.

Gökyüzüne doğru yükselmeye başladım buhar olmuştum adeta. Hızla yükseldim, yükseldim taa bulutların seviyesine kadar. Baktım ki her tarafta benim gibi onlarca arkadaşım var. Çok sevinmiştim yalnız olmadığıma. Ben de onların arasına karışıvermiştim işte. Sizler beni bulut olarak anacaktınız artık.

Artık ben üzerine hikâyeler yazılan, masallar söylenen, türküler yakılan, resimler çizilen bir kahraman oluvermiştim. Uçaklar bile benim yanımda yolculuk etmeye başladı. Yeryüzünden sonra gökyüzünde olmanın da o kadar çok güzellikleri var ki anlatamam sizlere. Derken memleketlerden memleketlere yolculuklar yaptım. Çocukların gözlerinde şekilden şekile giren birçok karakter oldum. Süzüldüm süzüldüm rüzgârlarla arkadaş oldum.

Ta ki o güne kadar… Ve nihayetinde bir gün diğer bulut arkadaşlarımla o kadar çok kalabalık bir bulut topluluğu ile karşılaştık, bir birimize o kadar çok yakındık ki sonucunda kıvılcımlar çakmaya ışıklar saçılmaya başladı etrafa.

Ve bir anda kendimi tekrar yeryüzüne doğru süzülürken buldum artık tekrar bir su damlasıydım ama o da neydi bir anda üşümeye başlamıştım ve kaskatı kesilmeye etrafımın kabuklaşmaya başladığını fark ettim.

Ve bembeyaz bir kar tanesine dönüştüğümün farkına vardım. Ve tekrar yeryüzüyle buluşmaya gidiyordum işte. Acaba hangi tatlı arkadaşımın yüzüne konacaktım sabırsızlıkla bekliyordum… Acaba bu tatlı arkadaşım sen olabilir misin ne dersin?

 

Yazan: Bayram MİROĞLU

Çocukluk Anılarım

You may also like

Comments

  1. cooooooooooooooooooooooooooooooooooooooookkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkggggggggggggggggggggggggggggggggüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüü
    zzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeelllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllll

    1. Teşekkürler Emir 🙂

Leave a reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir