Korkunun Anahtarı

Saat gecenin biri olmuştu ama Zeynep hâlâ uyuyamamıştı.

Yatakta bir sağa bir sola dönmekten yorgun düşmüş yine de hiç uykusu gelmemişti.

Uyumalıydı çünkü yarın büyük gündü.

Uyuyamıyordu çünkü yarın okullar arası bilgi yarışması vardı ve yarışmaya okulu adına iki arkadaşıyla birlikte Zeynep de katılacaktı.

Günlerdir bu yarışmaya hazırlanıyorlardı.

Öğretmenlerinin ve arkadaşlarının güvenini boşa çıkarmamalıydı.

Öyle heyecanlıydı ki kalbi yerinden fırlayacak gibiydi. Çok da endişeliydi aslında…

Ya aklına gelen kötü şeyler başına gelirse?

Ahh! Karnına bir sancı girmişti.

Böyle olmayacaktı.

Yataktan kalktı, mutfağa yöneldi.

Dedesinin odasından sızan ışığı görünce çok mutlu oldu.

“Canım dedem, iyi ki uyanıksın!”

Onunla konuşmalıydı.

Yavaşça kapıyı tıklattı.

“Girin!” sözünü duyar duymaz içeri daldı.

Dedesine koştu, sarıldı.

“Hayırdır güzel kızım, uyuyamadın mı hâlâ?”

“Önce güzelce bir abdest al, sakinleş, sonra konuşalım. Tamam mı meleğim?”

Gerçekten abdest almak çok iyi gelmişti.

Dedesinin yanına oturdu.

“Neden korkuyorsun yavrucuğum, sen elinden geleni yaptın, çok çalıştın.”

Zeynep yine ağlamaklı olmuştu.

“Ya bildiğim her şeyi unutursam, ya arkadaşlarımdan biri hastalanırsa, ya sabah uyanamaz da geç kalırsak…

Ne bileyim işte, aklıma bir sürü şey geliyor.”

“Tevekkül et yavrum!

Allah tevekkül edenleri sever.

Senin görevin çalışmaktı ve sen bu görevini en güzel şekilde yerine getirdin.

Artık sonucu Allah’a bırak. 0, neyi dilerse o olur.

Korkularından kurtulmak için de dua et ve daha fazla düşünme, tamam mı?”

“Tamam dedeciğim, iyi geceler!”

Öyle rahatlamıştı ki…

Bütün kalbiyle Allah’a dua etti. “Allah’ım bize yardım et!”

Bir tüy kadar hafiflemiş bir hâlde kendini yatağına bıraktı.

Kaynak: Diyanet

You may also like

Leave a reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir