Kazanmak

– Hamza, haydi oğlum! Ezana az kaldı, geç kalacaksın.

– Tamam anne, bir dakika!

Az sonra Selma Hanım elinde siyah bir örtüyle Hamza nın yanına geldi.

Örtüyü açıp bilgisayarın üzerine örttü.

Hamza neye uğradığını şaşırmıştı; çünkü o anda bilgisayarda oyun oynuyordu.

Öfkeyle annesine baktı:

– Anne n’aptın? Oyunun en heyecanlı yerindeydim.

Üstelik kazanmak üzereydim.

– Hayır tatlım kaybetmek üzeresin.

– Neyi anne?

– Namaz kılma sevabını canım.

Yarım saattir sesleniyorum vakit girmek üzere diye, sen “Tamam anne, bir dakika!” diyorsun ama kıpırdamıyorsun bile.

– Ama anne vakit hemen çıkmıyor ki, sonra kılacaktım.

– Bugün cuma oğlum, unuttun mu?

– Eyvah, tamamen unuttum. Hemen abdest alıp çıkıyorum anne.

– Unutma yavrum, Rabbine kul olan hiçbir şeyin kölesi olmaz.

Hamza koşarcasına evden çıkmış, uçarcasına camiye gelmişti.

Her Cuma namazından sonra aynı duyguları hissederdi.

Kulluğunu yerine getirmiş olmanın huzuru, büyük bir ailenin parçası olmanın emniyeti.

Cemaatle kılınan namaz bu yüzden daha sevap olmalı, diye düşündü.

Düşüncelerinden titrek bir sesle sıyrıldı.

– Allah kabul etsin evladım! Müsaitsen senden bir isteğim olacaktı.

Haşan Dedeydi bu.

Mahallenin en yaşlı, en sevilen insanı.

Herkesin dedesiydi o.

Örnek bir insan örnek bir Müslümandı.

Özellikle hayır işlerinde herkesten çok çalışırdı.

– Buyur Haşan Dede, senin için her zaman müsaittim.

– Sağol evladım!

Aşağı mahallede dul kadınla, iki yetimi var.

Onlara biraz erzak götürmek istiyorum.

Taşımama yardım eder misin, diyecektim.

– Elbette yardım ederim Haşan Dede, seve seve hem de.

Anneme haber verip geliyorum.

Aslında öğleden sonra annesiyle alış verişe gideceklerdi.

Yeni bir spor ayakkabısı almak için ne zamandır para biriktiriyordu.

Düşününce yeni bir ayakkabının çok da gerekmediğine karar verdi.

Biriktirdiği parayı o aileye verebilirdi.

Heyecanlandı birden.

Eve bir çırpıda varmıştı sanki.

Kapıyı açan annesine gülümseyerek:

– Anneciğim, biz Haşan Dedeyle aşağı mahalleye yardım malzemesi götüreceğiz.

– Alışverişten vaz mı geçtin?

– Vazgeçtim.

Daha hayırlı bir alışverişe gidiyorum. Allahaısmarladık.

– Güle güle oğlum, kazancın bol olsun.

Kaynak: Diyanet