Filozof ve Nasreddin Hoca

Bir gün bir filozof gelir,

bilginlerinize sorularım var der.

Hoca’ya baş vururlar.

Filozof, Hoca’yla buluşur ve elindeki sopayla yere bir yuvarlak çizer.

Hoca da sopasıyla bu yuvarlağın tam ortasına bir çizgi çizip ikiye böler.

Filozof, bu çizgiye amut bir çizgi çizince Hoca, eliyle, dairenin üç bölüğünü alır gibi yapar, bir kısmını, elinin tersiyle iter, filozofa verir gibi bir işarette bulunur.

Filozof avucunu, parmaklarını düz bir tarzda yumarak yere doğru sallar, Hoca, onun aksini yapar.

Birbirlerinden ayrılırlar.

Filozof, bilgininiz, gerçekten de bilgin der; dünya yuvarlak diyorlar, ne dersin dedim, hem de ortasında hattı iştivâ var dedi.

Dörde böldüm, üç bölüğü su dedi, bir bölüğü kara. Gökten yağan yağmurun sebebini sordum, sıcaktan sular, tebahhur eder, göğe ağar da sonra su. olur, yağar dedi.

Hoca’ya da, ne dedi, ne dedin diye sorarlar.

Hoca, herif, oburun biri der;

bir tepsi baklava olsa dedi,

yoook dedim, yalnız başına yedirmem,,

yarısı senin, yansı benim.

Dörde bölsek ne yaparsın dedi,

üç bölüğünü , ben yerim, bir bölüğünü sana veririm dedim.

Üstüne fıstık, üzüm gibi şeyler de serpsek dedi,

iyi olur amma dedim ateşi, tam kıvamında olmalı,, küllü ateşle de olmaz, harlı ateşle de.

You may also like

Ramazan Geldi

Ramazan Geldi

Ramazan Geldi, “Çok bereketli bir ay bu ay.” Öyle diyor ninem. O bir şey söylüyorsa ...

Leave a reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir