Ferit’in Patenleri
-Seni çok seviyorum, anneciğim, dedi.
Yanaklarından birkaç kez öptü.
Annesi bağrına bastı sıkıca.
-Ben de seni çok seviyorum yavrum, diye karşılık verdi.
Sesindeki samimiyet bütün sıcaklığıyla oğlunun düşüncesine nüfuz etti.
Oğlu Ferit bu samimiyetten yararlanmak istercesine
-Anneciğim, bana alacağın paten var ya, ucuzlamış, dedi.,
Annesi, oğlunun bu konuşmasına bir anlam veremedi.
Bu kadar sıcak, duygusal bir ortamın bozulmasına ses etmedi.
Çocuk daha, diye düşündü.
Cevap vermedi.
Bir süre sonra, “Sevgi samimiyettir.” dedi.
Peygamberimiz çocukları çok severdi, diye ilave etti.
-Evet, onlarla oyun bile oynarmış.
-O, çocukları bir karşılık beklemeden severdi.
Ferit, annesinin söylediklerini düşünmeden seslendi:
-Paten demiştim…
-Evet dedin de sana karşı ne zaman sıcak bir ilgi göstersem bir şey istiyorsun.
Halbuki ben senin sevgini istiyorum.
Hiçbir şey beklemeden sadece sevgi…
Ferit, annesinin dediklerini düşündü.
Haklı olduğunu biliyordu.
Aynı şeyleri öğretmeni de söylemişti:
Yaptığınız işi candan yapın Kimseden bir beklentiniz olmadan yapın.
İçtenlik her zaman size kazandırır.
Ders çalışırken bile…
Öğrenmek için çalışırsanız; öğrendiklerinizi uzun süre unutmazsınız.
Sadece not almak için çalışırsanız çok geçmeden hatırlamamaya başlarsınız…”
Niyetin önemli olduğunu, insanın niyetine göre yaptığı işte samimiyet ortaya çıktığını söylüyordu öğretmeni.
Annesinin beklediği de buydu.
Karşılıksız, menfaatsiz, içten bir sevgi…
-Her işimizi Allah için yapmalıyız, O’nun memnun kalacağı şeyler…
Böyle olunca her şey güzel olur.
Başarı da burada saklıdır.
Samimiyet başarının sırrıdır…
Yoksa beklentilerle yapılan işlerde samimiyet kalkar.
Belki , de yapmacık davranışlar ortaya çıkar…
-Anlıyorum anneciğim, haklısın.
Bütün işlerimiz candan, kalbî, art niyetsiz, menfaatsiz ve riyasız olmalı…
Bak şimdi hak ettin o pateni.
-Şu an istemiyorum anneciğim.
Bu güzel sözlerimden sonra değil, sen içinden geldiği zaman alırsın.
Annesi, Ferit’in söyledikleri ile heyecanlandı.
Oğlu samimiyeti ne güzel tarif etmişti.
Samimiyetini ihlal edecek bir işi yapmaması gerektiğini öğrenmişti.