
Elçi – Babam Sigarayı Bıraktı

Elçi
Güneşin ışıklarıyla gözlerim açıldı.
İlkbaharın güzelliği düştü yüzüme.
Saatler ilerledikçe sokaktan gelip geçenler çoğaldı.
Herkesin telaşı başka yol gidenin, iş sahiplenenin, demişler.
Çocuklar müjdeyi erkenden almış.
Gülüşleri bütün sokağı kaplamış.
Koş o tarafa, koş bu tarafa.
Kuralına göre oyna, oyunu bozma Mustafa.
Evdekileri de görmez değilim hani.
Halil de erkenden uyandı.
Neşesini görmeliydiniz.
Yerinde duramıyordu.
Çarçabuk odasını toparladı.
Kahvaltıdan sonra dışarı çıkmak için hazırlandı.
Annesinin hazırladığı listeyi gözden geçirdi.
Işıl ışıl parlıyordu gözleri.
Son bir haftadır mutluluğuma diyecek yok!
Bol oksijenli şarkılar söylüyorum.
Bazı arkadaşlarım bana gülüyor.
Bir açılıp bir kapanıyorum.
Tertemiz hava taşıyorum.
Güneşin elçisiyim sanki.
Evi apaydın yapıyorum.
– Bu gün çok güzel bir gün olsun anne, bir eksiğimiz olmasın, dedi.
Bir iki saat sonra sokağın başında gördüm onu.
Alışverişten dönüyordu.
Heyecanından bir şey eksilmemiş.
Bir de şarkı tutturmuş.
Hızlı adımlarla eve girdi.
Kapı açılana kadar bastı zile.
Annesi:
– Geldim, geldim oğlum, diye seslendi birkaç kez.
— Kadıyı açınca sarıldı annesi.
Canım benim, diye saçlarını.
-Bu kadar heyecana hakkın var. Bu günün gelmesini çok bekledin. biliyorum. Çok güzel bir gün olacak inşallah!
İpuçlarını toparlayıp bu mutluluğun sebebini anlamaya çalışıyorum.
Bir kulağım içeride, biri dışarıda.
Gülmeyin, sahiden öyle.
İçeriden de dışarıdan da haberdarım.
Hatta bir yüzüm içeri bakıyor, bir yüzüm dışarı.
Yanlış anlamayın, ikiyüzlü değilim.
İkiyüzlüleri ben de hiç sevmem.
Uzak olsunlar çevremizden.
Kendimi bildim bileli burada oturuyorum.
Karanfil Sokak burası.
Otuz üçtür evimizin numarası.
Yaşım onu çoktan geçti.
Ah bilseniz, gözlerimden kimler geldi, geçti?
Aaa! durun durun!
Tertemiz hava deyince aklıma geldi!
Buldum! Eveeet Halil’in mutluluğunun sebebini, bu hazırlıkları şimdi anladım!
Halil’in babası sigarayı bıraktı!
Tam bir hafta oldu.
Halil, bu günleri görmek için öyle çabaladı ki!..
Babasıyla defalarca konuştu.
Onu çok sevdiğini, sağlığının kıymetli olduğunu, hastalanmasını istemediğini defalarca söyledi.
Mektuplar, şiirler yazdı.
Sigaralarını sakladı.
Anlayacağınız işin peşini bırakmadı.
Sonunda arzusuna kavuştu.
Şimdi anlıyorum!..
Bugün evde büyük bir kutlama var.
Bütün telaş o yüzden.
Balonlar şişiriliyor, fenerler asılıyor.
Mutfakta da hummalı bir çalışma var.
Odada tertemiz bir hava.
Artık geçmişte kaldı havası kirlenmiş, dumanlı odalar.
Öyle ki gücüm yetmezdi temizlemeye.
Ardıma kadar açarlardı da yine öyle kolay temizlenmezdi odanın havası.
Bir hafta öncesine kadar yorgun ve umutsuz bir pencereydim ben.
Şu hâlime baksanıza!
Sevinçten dört köşe olmuşum.
Şimdi ilkbahar kadar mutlu, ilkbahar kadar umutluyuz hepimiz…
Kaynak: Diyanet