Peygamber Efendimizin (s.a.s.) evi, kapıları Mescit-i Nebiye açılan küçük küçük odalar şeklindeydi.

Namaz vakti gelince Bilal-i Habeşî güzel sesiyle ezan okur, herkes hazır olduktan sonra da kamet getirerek Peygamberimizi namazın farzını kıldırmaya davet ederdi.

Hep birlikte, güzeller güzeli Peygamberimizin odasından çıkmasını beklerlerdi.

Yine bir öğle ya da ikindi namazı vakti Peygamber Efendimizi bekliyorlardı.

Derken bir de baktılar ki, ne görsünler.

Peygamberimiz omzunda dört beş yaşlarında bir kız çocuğu ile onlara doğru gelmiyor mu!

Hâlinden memnun ve oldukça keyifli görünen bu tatlı kız çocuğu Peygamberimizin torunu Ümâme’den başkası değildi.

Ümâme, Peygamberimiz ’in kızı Zeynep’in çocuğuydu.

Öyle görünüyor ki, dede torun, içeride tatlı bir oyun sırasındayken Bilal’in davetini duyup neşeyle girivermiş olmalıydılar mescide.

Peygamber Efendimiz, ashabının meraklı bakışları arasında namaz kıldıracağı yere gidip durdu.

Cemaat de arkasında saf tuttu.

Minik kız hâlâ Peygamberimizin omzundaydı.

Cemaat, Peygamber Efendimizin çocuğu indirmesini bekleyedursun, o, bu şekilde tekbir alıp namaza başladı.

Hepsi çok şaşırdılar.

Omzunda çocukla namazı nasıl kıldıracağını merak etseler de tekbir alıp Peygamberimize uydular.

Sıra rükûya gelince Peygamber Efendimiz torununu tuttu ve nazikçe yere, ayağının yanına indirdi.

Minik Ümâme orada beklerken namazı tamamladı.

Ümâme için dedesinin omzuna yaptığı bu indi bindi çok eğlenceli olmuştu.

Hem çocukların camiye gelmesinden rahatsız olunmaması gerektiği de öğrenilmiş oldu.

 

Kaynak: Diyanet

You may also like

Ramazan Geldi

Ramazan Geldi

Ramazan Geldi, “Çok bereketli bir ay bu ay.” Öyle diyor ninem. O bir şey söylüyorsa ...

Leave a reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir