Davetiye
Postacı, posta kutumuza bir zarf bırakıp gitmiş.
Okul dönüşü gördüm.
Bize mektup gönderen kim olabilir ki?..
Zarfı kaptığım gibi eve koştum.
Annem yine güler yüzle karşıladı beni, zarfı uzattım hemen:
-Bakarız hemencecik, biriciğim.
Ben de merak ettim çünkü.
Uzun zamandır birisinden mektup almamıştık.
Zarf ı açtık.
İçinden çok güzel bir düğün davetiyesi çıktı.
Başka şehirde olan bir akrabamızdan gelmişti.
Annem çok duygulandı.
Yakın akrabalarımızı telefonla aradı birer birer.
Teyzemler, dayımlar…
Meğer herkese gelmiş davetiye.
Babam geldiği zaman olup biteni anlattık.
-Bu davete icabet edelim (katılalım).
Çünkü akrabalarımız ailemizden bir parçadır.
En yakınlarımızdır, dedi babam.
Annem duygulandı:
-Anılarım canlandı gözümde.
Çocukluğuma gittim.
Aynı mahallede , büyüdük.
Aynı ağaca tırmandık, aynı topla oynadık. Okula birlikte gittik.
Kur’an öğrenmeye bile birlikte gittik.
Yıllar geçti…
Bazılarımız işi dolayısıyla başka şehirlerde yaşıyorlar.
İşte, böyle düğün, dernek sebep oluyor da hısım akrabayla görüşüyoruz.
O yüzden bu davet benim için önemli.
Hemen yolculuk için bir plan yaptık.
-Anneciğim, biz de gelecek miyiz, dedim.
-Elbette bir tanem, dedi annem.
Siz de kaynaşmaksınız akrabalarımızla, öyle değil mi?
Çok hoşuma gitti annemin söyledikleri.
İçim kıpır kıpır, annemin bal damlası sözlerine kulak kesildim.
-Düğün, bayram akrabalarımızla anlamlı,..
Birbirilerimizi hatırlamamıza sebep oluyor bu özel günler.
İyi günde de kötü günde de akrabalarımızdan güç alırız.
-Anneciğim, bir şeyi merak ettim.
Acaba biz bu ziyaretlerimizden sevap kazanır mıyız?
Annem gülümsedi:
-Bak, bak, neler düşünürmüş benim akıllı kızım!..
Elbette sevap kazanırız.
Çünkü Peygamber Efendimiz akrabalarıyla ilgilenmiş.
Gücü yettiğince dertlerini dinlemiş, sıkıntılarını gidermiş.
Davet ettiklerinde reddetmemiş.
Bize de böyle yapmamızı öğütlemiştir.
Allah’a ve ahiret gününe iman eden kimse akrabasını görüp gözetsin.’ demiştir.
-Hımm… Demek öyle!..
-Evet öyle, bir tanem.
Rabbimiz Nisa Suresi’nde, 36. ayette diyor ki:
Ana babaya, akrabaya…, iyi davranın…
-Anneciğim, bu düğün davetiyesi benim ufkumu açtı.
Sevap kazanmanın ve böylece mutlu olmanın akrabalarımızla mümkün olabileceğini öğrendim.
O yüzden bu davetiyeyi saklamak istiyorum.
Ona her baktığımda bunları hatırlayacağım.
Ben odama gideyim, günlüğüme not etmeliyim bu günü.
Bir de öğrendiklerimi unutmadan yazmalıyım…
Kaynak: Diyanet