
Ben İstedim Binecek

Ben İstedim Binecek
Hoca, uzun bir yoldan gelirken bir hayli yorulur, bir ağaç gölgesine yan gelip ne olurdu Tanrım der, bir arık eşeğim olsaydı da
ayağım yerden kesilseydi.
Az bir zaman sonra arkadan bir sipahi yetişir.
Yanında da. altı aylık bir tay vardır.
Hoca’nın başına dikilip bağırır:
— Hey babalık, kendine gel.
Öyle tembel tembel yatmaktan iş çıkmaz.
Kalk da sevaba gir.
Tay yoruldu, yüklen şunu sırtına da gidelim.
Hoca, özür dilemeye koyulursa da zalim adam, Hoca’nın sırtına bir kamçı indirerek kalk pis herif der.
Hoca, ister istemez kalkar, tayı yüklenir.
Adam atlı.
Hoca yaya, yola koyulurlar.
Hoca yavaşladıkça adam, kamçıyı indirir.
Vara vara nihayet sipahinin gideceği köye ulaşırlar, fakat Hoca da takatsiz bir şekilde yere yıkılır.
Bir zaman kendinden geçmiş bir halde yattıktan sonra kendine gelir, başını göğe kaldırıp Yarabbi der, ya ben anlatamadım, ya sen yanlış anladın.
Ben istedim binecek, sen verdin bindirecek.