Alın Teri
Bitiş zili çalmış, eve dönüş telaşı başlamıştı sınıfta.
Esra bir yandan çantasını topluyor bir yandan da hemen önünde oturan arkadaşı Nermin’i izliyordu.
Sabahki fen bilgisi sınavında kopya çektiğini görmüştü.
Yarın matematik sınavları vardı.
Arkadaşının aynı şeyi yarın da yapmasından korkuyordu.
Onu uyarmalıydı ama kırmadan…
Nermin işini bitirip kalkınca Esra da hızlandı, toparlanıp merdivenlerde ona yetişti:
“Sınavın nasıl geçti, Nermin?”
Nermin tedirgin cevap verdi:
“İyi, fena değil, Esra. Seninki nasıldı?”
“Çok şükür, iyi geçti.”
“Tabii, sen zeki bir kızsın. Eminim, yine en yüksek notu sen alırsın.”
Esra mahcup olmuştu.
“Yok, zeki olduğumdan değil, Nermin.
Evde öğrendiklerimi tekrar ediyorum.
Anlayamadığım yerleri soruyorum.
Böylece çok çalışmam gerekmiyor.”
Nermin umutsuzdu:
“Ben bir türlü anlayamıyorum şu matematiği.”
Esra fırsatı kaçırmadı.
“İstersen ben sana yardım edebilirim, Nermin. Birlikte çalışabiliriz.”
“Teşekkür ederim Esra, ben hallederim.”
“ Nermin! Ben kopya çektiğini biliyorum.
Ama kopya çekemeyeceğin sınavlar da olacak, o zaman ne yapacaksın?
Hem öğretmenimiz görürse hiç iyi olmaz.”
“Lütfen öğretmene söyleme, Esra!”
“Bugün birlikte çalışmayı kabul edeceksin o zaman.” “Tamam, bize uğrayıp annemden izin alalım.”
Ailecek de tanıştıkları için Nermin’in annesi memnuniyetle izin vermişti.
O akşam geç saatlere kadar matematik çalıştılar.
Esra’nın ısrarlarına dayanamayan Nermin, o gece onlarda kaldı.
Sabah uyandığında çok mutluydu.
İlk defa bir dersi anlamak için kendini bu kadar zorlamıştı.
Anlamıştı da.
Zannettiği kadar zor değildi aslında bu ders.
Neşeli bir kahvaltının ardından okula gittiler.
Sınav bittiğinde Nermin sadece iki soruyu yapamamıştı.
Çok terlemiş, çok yorulmuştu ama içinde tarif edilemez bir rahatlık vardı.
Derin bir “oh” çekti.
Heyecanla yerinden fırlayıp Esra’nın boynuna sarıldı:
“Canım arkadaşım benim, çok teşekkür ederim.”
Esra’da çok mutlu olmuştu.
“Sizden, hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten Suresi 104, Ayet |
Kaynak: Diyanet