Aksak Timur, Bir köyde Abdullah isminde bir adam varmış. * Bunun hatunu hamile imiş. O sırada o memleketin padişahı bir düş görür. Düşünde bir adam, gelip onun kafasını keser. Bundan sonra düş tabircilerini toplayıp düşünü yordurmuş.

Düş tabircileri şöyle demişler:

– Padişahım, filân köydeki Abdullah’ın hatunu Merfuka bugün bir çocuk doğuracak. Bunun çocuğu seni öldürecek.

– Gidip getirin, çocuğunu öldürün, demiş padişah. Hemen at çekip gitmişler ve kadını alıp gelmişler.

– Anası sağ kalsın, sadece karnındaki çocuğu öldürün, demiş. Meydana çıkarıp karnına vurmuşlar. Annesi baygın düşmüş.

– Padişahım1. Anası da öldü, demişler.

– Gidin, kocasına verin. Götürüp gömsün, demiş padişah.

Kocasına vermişler.

Kadın ayılıp dirilmiş. Ertesi çocuğu dünyaya gelmiş. Bir gözü kör, bir kolu çolak, bir ayağı aksak. Şu hallerden sonra da ölmediği için “Bu Timur (demir) imiş deyip adına “Aksak Timur demişler.

Böylece çocuk yaşamış, büyümüş. Sekiz yaşındayken annesi, dokuz yaşındayken babası ölmüş. Aksak Timur on iki yaşında bir zenginin yanında çobanlık yapmaya başlamış. Çok şakacı bir delikanlı olmuş. Ağadan kaçan köleler bunun yanına gelirler, orada bir koyun kesip yerler, Aksak Timur akşam olup dönünce

Ağaya:
– Ağam, bugün bir arslan gelip bir koyunu yedi, dermiş.
Zamanla kaçıp gelen kölelerin sayısı ona çıkmış. Böyle böyle bunlar üç yüze çıkmışlar. Sonunda bunlar ağanın koyunlarını sürüp götürmüşler.
Çok geçmeden bunların sayısı sekiz yüze çıkmış. Sekiz kervanı soymuşlar. Sonra sayıları bine çıkmış. Bin develeri olmuş.

Bundan sonra Aksak Timur, nasıl padişah olabilirim diye düşünmeye başlamış. Böyle düşünüp otururken şunu görmüş: Bir topal karınca öfkelenip Böyle görüşürken Aksak Timur onu saçından asılıp kaldırıp vurmuş, onun başlığını giyip şehre girmişler. İstanbul’u almışlar. Böylece gele gele Kazana gelmişler. Sonra Deviş* şehrinde kız padişahı almışlar. Deviş, şimdi köy olup kalmış. Burada Aksak Timur hakkında kötü söz söyleyenin kapısını karaya boyarlar. Kim de överse onu ak boya ile yazarlar. Kapısı karaya boyanan ev halkını ertesi gün alıp öldürürler.

Böylece Aksak Timur, Vladimir şehrine varmış. Vladimir prensinin kızı koşup çıkmış ve:
– Ey Aksak Timur, demiş. Burada savaşma, bir mucize göster.
-Nasıl göstereyim?
– İn de aygırını şehre at.

Aksak Timur inmiş, aygırın kulağından tutup atmış. Aygır, Vladimir şehrinin ortasındaki kilisenin ça-nını koparıp, şehirden üç fersah dışarıya düşmüş, sonra sekip Aksak Timur’un yanına düşmüş. Atın deptiği yerde göl oluşmuş. Bundan sonra geri dönemeyen Aksak Timur yolda vefat etmiş. Atın tepmesiyle oluşan göle Vladimir halkı Pogahiy gölü derler. Daha on ikinci yıllarda o gölü doldurdular.

TİMURLENK KULESİ

You may also like

Haydutların Mağarası

Haydutların Mağarası

Haydutların Mağarası, Uzun kış akşamlan yel bacada ıslık çaldığında, ku-durmuş deniz gibi gürültü çıkardığında Tatarlar ...
Timurlenk Kulesi

Timurlenk Kulesi

Timurlenk Kulesi, Şimdiki Barna* köyü yakınlarında Timurlenk Han ile başka bir han arasında büyük savaşlar olmuş. ...

Leave a reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir